senin annen bir çeşit deliydi yavrum!

Hayır zara’nın indirim günü kar, sis demeden sabah sabah yollara düştüğü için değil, hayır sağdan soldan aklını çelen tüm kadın kıyafetlerini es geçip taa en dipteki çocuk bölümüne gittiği için değil, hayır bu bahar, hadi yaza, olmadı sonbahara, hatta taa öbür kışa giyer diye birşeyler aldığı için değil; tam 6 kişi bir çocuğa kıyafet almaya gelen, çocuğunu ulu orta soyundurup ağlata ağlata kıyafet deneyen, “Aynur ablaaa, şu palto çok taaaarrrrzzz” diye hardal rengi paltoyu kızına giydirip sonra da “Aynuurrr abla, yok ay, tarz olmadı, kaka gibi olduuu.” diyen, bir paltonun 3 renk 4 bedenini ortaya serip, elini uzatan başka kadına “Ayyy onlar bizim amaaaa” diye çemkiren teyzelere rağmen pes etmeyip üstüne bir de 30 kişilik sıra bekleyip aşağıdakileri aldığı için “Senin annen bir çeşit deliydi yavrum!”

aha da ganimetler:) bir daha mı? töbe!

 

az bir dur!

Hamileyken aylarca bebek odalarına baktım, koca karnımla mağaza mağaza gezdim, ona burun kıvırdım, buna kusur buldum, kendim çizdim, bozdum, Güney’le bolca kavga ettim, arada mızmızlandım, belki azzıcık da ağlamış olabilirim:) (Bkz. hamile manyaklığı) Son derece sabırsız ve söylenmeye başlayınca da çekilmez bir insan olan ben Güney’i de bezdirip daha Defne avuç içinden halliceyken (5. ay, doğunca değil canım, karnımdayken) odasını aldık koyduk. Kullandık mı? Ehh.

De, şimdi ne demeye hala bebek odalarına bakıyorum, işte onu bilemiyorum. Açgözlü müyüm neyim?

 

 

 

 

 

 

 

Olayımız bu mudur? Budur.

Biz yıllardır yeni yıla aynı ekiple gireriz. Kızların sürekli mızmızlanmasına boyun eğen erkeklerin kabul edip sonra da “Aha da bu son olsun!” diye çemkirdikleri yıl dışında da bu vazifemizi hep evde yaparız. Sayı azalır, her sene mütemadiyen askere giden olur, hasta olan olur, ama bir şekilde hep biraraya gelinir. “Bu Defne bize gıcıklık yapar mı, yeni yıla uyuyayarak girersem hep uyur muyum korkusuyla çamura yatar mı, ana-baba dediğinin eğlencesi çocuk, az oturun oturduğunuz yerde” der mi demedik, bozduk niyeti, bu sene de toplandık. Bu sene ilk defa Defne’yle +1 olduk. Gittiğimiz yer karşı kapımız olsa da, beşiğimizi, mama sandalyemizi ve bilumum alet edevatımızı yanımızda götürsek de, bu yılbaşı Defne’yle biz de dışardaydık canıııım!

Defne güzelce giyindi hazırlandı.

Paketlerle tek tek haşır neşir oldu. Hediye olayı iyiymiş diye sevindi.

Bir süre sonra madem PTT (pijama-terlik-televizyon) yapacağız, hakkını vereyim bari diye giydi pijamaları!

Beraber ilk yeni yılımız bir aile fotoğrafı çektirelim dedik. Yok canııım, Defne baksın diye atılıp tutulan topa bakmıyorum, daha neler:)

Uyutmaya götürdüğümüz çocuğu itinayla kudurttuk! Neyseki Defne bizden akıllı çıktı, edebiyle gitti uyudu.

Bu da bizim ekip. Zaten anne olduğumdan mıdır yaşlandığımdan mıdır bir çeşit hisli manda oldum, bir kere söylüyorum bir daha söylemem:

Seviyorum sizi la!