Olayımız bu mudur? Budur.

Biz yıllardır yeni yıla aynı ekiple gireriz. Kızların sürekli mızmızlanmasına boyun eğen erkeklerin kabul edip sonra da “Aha da bu son olsun!” diye çemkirdikleri yıl dışında da bu vazifemizi hep evde yaparız. Sayı azalır, her sene mütemadiyen askere giden olur, hasta olan olur, ama bir şekilde hep biraraya gelinir. “Bu Defne bize gıcıklık yapar mı, yeni yıla uyuyayarak girersem hep uyur muyum korkusuyla çamura yatar mı, ana-baba dediğinin eğlencesi çocuk, az oturun oturduğunuz yerde” der mi demedik, bozduk niyeti, bu sene de toplandık. Bu sene ilk defa Defne’yle +1 olduk. Gittiğimiz yer karşı kapımız olsa da, beşiğimizi, mama sandalyemizi ve bilumum alet edevatımızı yanımızda götürsek de, bu yılbaşı Defne’yle biz de dışardaydık canıııım!

Defne güzelce giyindi hazırlandı.

Paketlerle tek tek haşır neşir oldu. Hediye olayı iyiymiş diye sevindi.

Bir süre sonra madem PTT (pijama-terlik-televizyon) yapacağız, hakkını vereyim bari diye giydi pijamaları!

Beraber ilk yeni yılımız bir aile fotoğrafı çektirelim dedik. Yok canııım, Defne baksın diye atılıp tutulan topa bakmıyorum, daha neler:)

Uyutmaya götürdüğümüz çocuğu itinayla kudurttuk! Neyseki Defne bizden akıllı çıktı, edebiyle gitti uyudu.

Bu da bizim ekip. Zaten anne olduğumdan mıdır yaşlandığımdan mıdır bir çeşit hisli manda oldum, bir kere söylüyorum bir daha söylemem:

Seviyorum sizi la!