Gittiğin yerden bize bakmayı unutma, olur mu?

Hayat garip.. Çok klişe ama öyle.

Bir hafta düğünde kahkahalar atarken, bir hafta cenazede gözyaşı döküyoruz.

Dedemi kaybettik. Salı gece..

20 yaşında şehitler varken, 80’ine yaklaşmış dedem için “Niye o? Neden şimdi?” demeye dilim varmıyor.

Diyorum ama.

Çünkü her ölüm erken, her ölüm zamansız..

Yine de şükrediyorum. Torunlarını, torunlarının çocuklarını görebildi diye.

Sakin, iyi kalpli, karıncayı bile incitmeyen bir insandı. Karıncayı bile incitmeden, kimseyi yormadan, sessizce gitti.

Yine de şükrediyorum. Arkasından günlerce ev dolup boşalacak kadar sevenleri varmış diye.

Parka götürür, yağlı ekmek seviyorum diye her sabah getirir, büyükbaba diye seslenince babaaaam diye severdi bizi.

Yine de şükrediyorum. Büyüyünce araya şehirler, ayrılıklar girdi, ama onunla dolu bir çocukluğum oldu diye.

Ölüm kaçınılmaz. Gidenler hep var.

Yine de şükrediyorum. İyi ki gelenler de var, İyi ki Defnem var diye.

Huzur içinde yat dedecim..

Seni ne çok sevdik, ne çok sevenin var, bilerek..