insanlık için küçük, bizim için büyük bir adım!

Dün gece Defne ilk defa yatağında uyudu. Her ne kadar gece 12’den sonra olsa da, Defne uyurken koyduğumuzdan biraz kandırmacalı olsa da, gece 3 kere daha kalkmış olsa da, ekstradan bir gece yemeği rüşvet vermiş olsak da, oldu işte:) Defne kocamaaan yatağında tek başına uyudu. Abla oldu:)

sonbahar-kış kreasyonları…

Ankara sonbahar-kış sezonunu açtı. Defne durur mu, o da sonbahar-kış kreasyonlarını sergilemeye başladı bile! Defne’nin tercihleri bu sezon da yine toprak renkleri, griler, beyazlar, uçuk pembelerden yana:) Bakalım beğenecek misiniz?

 

geç kalmamalı…

Geç kalmış bir başlangıç belki bu…O meşhur çubukta iki çizgiyi gördüğümüz an bütün bu süreci yazmalıyız demiştik Güney’le. Defterler kalemler aldık hevesle. Hiçbirşeyi silsin istemiyorduk hafızalarımız. Her anı hatırlamak, hatırlatacak birşeyler saklamak istiyorduk. Bu görev bana düştü. Yazacaktım yaşadıklarımızı. Olmadı. Yeni doğum yapan bir arkadaşım “Hamilelik yazılmazmış, hele yaşarken denedim, beceremedim. Belki sonra.” demişti. Haklıymış. O zaman yapamadım. Tüm o süreç hep heyecanlar yaşattı bize. Genelde tatlı heyecanlar bazen de zor zamanlar. Sonunun iyi biteceğine inancımızı sarstı bazen. Ama iyi bitti. Çok şükür…Defne geldi hayatımıza. Sağlıkla…Neşeyle…Artık yazıya dökme zamanı herşeyi. İyisiyle kötüsüyle. Geç kalmamalı, çabuk olmalıyız. Silinmeden.

Bunları kendimiz için, ailelerimiz, dostlarımız için ama en çok da senin için yazacağım birtanem…Defne’m…