Her işte bir hayır var(mış)!

IMG_1161

Fuar süresince ayrı kalmanın fuar sonrasında acısı fena çıkar sendromundan sonra taa aylar öncesinden bileti alınmış Mersin seyahati gözümü öyle bir korkutmuştu ki. Allahım Allahım, daha İstanbul’dan döner dönmez her gece uyumam diye çığlık çığlığa bağırdıkça Defne, ben de çığlık çığlığa bağırıyordum, 15 gün geçecek, Güney İtalya’ya gidecek, ben Defne’yle yalnız başıma Mersin’e gideceğim, zaten düzen bozuldu, keyfi bozuldu, oyun bozuldu, İMDAAAT BEN NE HALT ETTİM diye. Tabi içimden.

Ben hayatta bir şekilde şuna inandım. Her yeter, bittim, öldüm, dayanamıyorum dediğinde, konu iş-çocuk-aşk-para ne olursa, gerçekten bıçak kemiğe dayanmışsa, bir şekilde bir ışık yanıyor. Gözlerin faltaşı olmasa da birini açıyorsun en azından. İnandım dediysem, öyle kolayına değil. Ben öyle iç huzuru tam, kendi içinde bütün bir insan değilim. Buna her seferinde inanıyorum ama süreçte değil, o ışık geldiği anda. Işık gelene kadar ver yansın kadere, dünyaya, şansına, kocana, kızına:)

İşte tam Defne’nin uyumama sendromundan delirmişken, gece bir anda elektrikler gitti. Defne şaşırdı. Sadece şaşırdı. Jeneratör devreye girene kadar ki 1 dakikada, aaa elektrik gitti, tüh müh napsak diye şaşkınlığından faydalanıp koydum pusete -ışık yandı dediysek, minik bir ampul, tabi ki hala pusette uyuyor!- Güney çaktırmadan sigortayı kapadı, Defne uyudu. Ertesi gün, uyku saati geldiğinde yine sigortayı kapadık, elektrik gitti dedi, yattı uyudu! Al sana ışık!

Mersin günü geldi çattı. Bu sefer de aldı mı beni “uçak” sendromu. Geçen sene aynı zamanlarda yine uçakla gitmiştik de kek ezip her yere ufalamaktan, yanımdakinin gazetesine musallat olmaya, yerimde oturmam krizinden, hele o kemeri asla takmam krizine herşey gözümün önünde film şeridi. Korku filmi!

Bindik uçağa. Bilinçli, ideal ve çok konuşan anneyim ya anlatıyorum günlerdir, uçakta sana bebek kemeri verecekler, sen onu takacaksın, çok havalı olacaksın diye. Daha uçağa binmeden her gördüğü görevliye başladı kemer sormaya. Uçaktaki görevli adamcağızı bunaltıp aldı kemeri, taktı oturdu. Sonra her gelene “Baaak bebek kemeri, güzeel.” diye bir havalar, bir havalar. Yan tarafta ağlayan bebeğe, “Bebek ağlama, mu kemeeer menim, abiii kardiş bebek kemeri” diye ona da kemer sipariş edip, bir de “Bebek ağlama uçak güzel” dediği anda gözyaşlarım sel olmuş akıyordu. Mutluluktan! Yok canım, o kadar da değil. Ama çok mutluydum ulan! Al sana ışık!

Ve Mersin. Pusette uyuyor diye hergün saydırıyorum ama anneyim ya kıyamıyorum da, rahat etsin diye koca 12 kg’luk puseti yüklendim de gittim oralara. İlk gün gezdi, tozdu, oynadı, yoruldu, akşam yanıma geldi, elimden tuttu, “Anne elektrik gitti” diye tuttu götürdü elimden içeri. Annemlerin işgal ettiğimiz yatağına. Açık ışık, açık TV’ye rağmen. Yanına yattım ve UYUDU! Şans dedim, ihtimal vermedim. Ertesi gün öğlen, Mersin’in cayırdayarak parlayan güneşine bakarak, elektrik gitti diye tuttu götürdü beni yatağa, sarıldık, yattık. Acaba dedim. Akşama da ben elektrikler gidecek hadi hemen yatalım diye ben götürdüm ve yine uyudu. İşte o zaman gözyaşlarım sel oldu, üçte üç dedim, bu da mı gol değil dedim. Al sana ışık!

Hayır, elektrik geldi gitti diye çocuumun kafasını karıştırıyorum, uyumasını gerektiğini açık yüreklilikle anlatmıyorum, neredeyse 2 yaşına gelmiş yavrumu hala usulüne uygun uyutamıyorum diye hiiiç vicdan yapmıyorum. Ben uyuyan çocuk seviyorum!

 

14 Responses to “ “Her işte bir hayır var(mış)!”

  1. nazli dedi ki:

    uyku zor iş, elektrikler gitti süper olmuş:)) harika harika, aman ısır bi yerlerini 🙂

    defnen çok tatlı, sarılarak uyumak da çok tatlı.. çook..

    • tuba dedi ki:

      Sarılıp uyumak da bu işin kaymağı oldu gerçekten Nazlıcım:) Uyuduğuna ayrı, sarıldığına ayrı seviniyorum.
      Bu deli kızlar bize daha neler yaptıracak acaba? 🙂 Bir de yatağa alıştırsam tamam bu iş diyorum ama, o zaman da gece yataktan kaçan Alya geliyor gözümün önüne, bizim işler bitmez diyorum:)

  2. idilik dedi ki:

    Mevzu bahis uyku ise her yol caizdir 🙂 operim

    • tuba dedi ki:

      Konuyu çok güzel özetlemişsin İdilcim, arada bir başını uzatan, napıyorsun diye iç sesimi, bu özlü sözle susturacağım:)
      Ben de çok öptüm!

  3. Güz dedi ki:

    Ne elektrikmiş arkadaş bizde tutar mı bu numara acaba diye hemen gözlerim Işıldadı
    Akşam hemen denemezsen noliyim

    • tuba dedi ki:

      Sonuçları bana da bildir, inşallah sizde de işe yarar:) Bakarsın dernek kurar, birbirimize destek oluruz:)
      Deli bu çocuklar, ne hale düşürüyor bizi:)

  4. Nesteren dedi ki:

    Canım Defne’m akıllı kızım benim.
    Çocuk hazırmış aslında ama siz anlamamışsınız bir kere tamam mı?
    Kuzum benim. Kıızz 2 yaşına bir ay kaldı. amanınn.

    • tuba dedi ki:

      Suçlu hep ben, hep ben! Evet yaa, kızcağızım hazırmış da ben manyak gibi pusette sallamaya devam ediyormuşum. İkiye de birşey kalmadı hakkaten. Bakarsın doğumgününe İstanbul’dan arkadaşlarım gelir, yanlarında fındık kızlarını da getirir, adı Alis. Acaba? 🙂

  5. Pınar dedi ki:

    Kesinlikle deneyesim var..Bravo valla:)

    • tuba dedi ki:

      Hadi dene, sonuçları bana da bildir ama olur mu? Bakarsın hep beraber “çocuklarını elektriği keserek uyutan anneler” derneği falan kurarız:)

  6. Ah çocuğum “uyku” kelimesine gıcıkmış meğerse 🙂 Pratik anlamda uyuma olayıyla bir derdi yokmuş 😀

    • tuba dedi ki:

      Sorma Görkem, hakikaten uyku kelimesine gıcık, “elektrik” meselesini bulmadan da uyuyalım diyemiyorduk korkumuzdan da dinlenelim diyorduk. Yoksa uyku yookk diye kriz! 🙂 Bu eşek sıpalarının hergün yeni bir icatla karşımıza çıkmalarına hem kızıyorum, hem de eğleniyorum. Deli bunlar ya 🙂

  7. my little world dedi ki:

    Oyyy çok özlemişim onuuuu!Maşallah Defnecime..Issırmak istiyorum yanaklarından..
    Yalnız Tubacım uyuyor dedin diye de endişelenmeden edemedim bir Türk annesi olarak..maşallah de, totonu çimdikle,bir post daha yazıp tekzip de /aslında uyumuyor şaka yaptım de ne biliyim yap bişeyler.
    niye bu kadar korktun dersen;iki gün önce içimden cılız bir sesle hadi bakalım çocuğu hasta etmeden koca kışı geçirdik dedim.Dışımdan bile değil,içimden sessizce.. o gece kusmalar, burun tıkanıp nefessiz kalmalar, saatbaşı uyanıp ağlamalar..ertesi sabah hastaneye zor yetiştirdik Melisi:((
    Yaa işte böyle,Nuray the Şomağızlı öper ikinizi de:)

    • tuba dedi ki:

      Ayy kıyamam Melis’ime yaa:(( Toparlandı mı bari biraz? Dilimden maşallahları, duaları eksik etmemeye çalışıyorum Nuraycım, e burayı okuyanlar da madem sevenler, onlar da deyiverir maşallah, birşey olmaz inşallah:) Hem uyuyor dediysek, uyuyor demedik aslında! Sadece gece 11.30 da ağlayarak uyumak yerine, 9.30’da ağlamadan yatmaya gidiyor, çok şükür. Daha bunun 11 nöbeti var, 2 nöbeti var, 5 nöbeti var. Su istiyom, meme istiyom, ne istediğimi bilmiyom, öyle vızırdanıyorumları var:) Buna da şükür:)

      Bak olur da uyumaktan vazgeçerse kızılcık sopamı alıp geliyorum, senin yüzünden diye:)

      İşin kötü tarafı önümüzdeki hafta, yine 1 hafta yokuz fuar var yine. İnşallah başa dönmeyiz bakalım. Bu arada Beylikdüzü çoook uzak olsa da, çok güzel yer, Yapı Fuar’ı var muhteşem, içinde de Tuba var, tadından yenmez diyorlar. Anlayana:)

tuba için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir