İstikrar diye buna denir dostum!

“Geç kalmış bir başlangıç belki bu…O meşhur çubukta iki çizgiyi gördüğümüz an bütün bu süreci yazmalıyız demiştik Güney’le. Defterler kalemler aldık hevesle. Hiçbirşeyi silsin istemiyorduk hafızalarımız. Her anı hatırlamak, hatırlatacak birşeyler saklamak istiyorduk. Bu görev bana düştü. Yazacaktım yaşadıklarımızı. Olmadı. Yeni doğum yapan bir arkadaşım “Hamilelik yazılmazmış, hele yaşarken denedim, beceremedim. Belki sonra.” demişti. Haklıymış. O zaman yapamadım. Tüm o süreç hep heyecanlar yaşattı bize. Genelde tatlı heyecanlar bazen de zor zamanlar. Sonunun iyi biteceğine inancımızı sarstı bazen. Ama iyi bitti. Çok şükür…Defne geldi hayatımıza. Sağlıkla…Neşeyle…Artık yazıya dökme zamanı herşeyi. İyisiyle kötüsüyle. Geç kalmamalı, çabuk olmalıyız. Silinmeden. Bunları kendimiz için, ailelerimiz, dostlarımız için ama en çok da senin için yazacağım birtanem…Defne’m…”

Diye başlamışım yazmaya. Tam bir yıl önce. Hevesliydim, yazacaktım, atlamayacaktım, hatırlayacaktım ama bir süre sonra tabi ki savsaklamaya başlayacaktım, atlayacaktım, erteleyecektim, bugün değil yarın diyecektim. Çünkü ben böyleydim, böyleyim. Heves ederim. Herşeye. Ama sonra vazgeçerim, üşenirim, ertelerim, elimden çok çenem çalışır genellikle, yapmadıklarıma hayıflanırım, kendime söylenirim, çabuk sıkılırım. Bildiğin ayran gönüllüyüm işte. Bu defa öyle olma-dı, olma-sın. Bu defa unutmak, biriktirememek, fazla hızlı yaşayıp sindirememek korkusu öyle bir sardı ki totoyu. Yazdım..

Ve bir sürü insan okudu. Yazmayınca nerede olduğumuzu sordu, hastaysak iyi miyiz diye sordu, fikir verdi, fikir aldı, bebeğine ek gıdaya geçme sürecince çok yardımı oldu diye hayır duası edenler de oldu, Defne’nin danslarına benimle kahkaha atanlar da. Şaşırdım. Bir sene önce birisi internetten tanıştığı sanal arkadaşlarından bahsetse “Olduu o zaman, chat yaparak birer de sevgili bulalım, nette tanışıp aşık oldular diye gazeteye de çıkalım.” diye dalga geçerdim -belki içimden, yok ya dedikodu şeklinde arkasından:) – . Fikirler değişebiliyormuş, bugün, bugünmüş:)

İyi ki başlamışım diyorum. İyi ki yazıyorsun diyorlar. E daha ne olsun?

Bir de ileride Defne, ohh ne iyi yapmışsın da yazmışsın derse, tadından yenmez!

Şimdilik pa-pa-ğan diyor. Her hecesine bastırarak. Biz yokken öğrenmiş de. Bir heves söyleyeyim dedim:)

Not: İtalya’ya gittik, geldik, Defne mutlu, biz mutlu. Ayrıntılar pek yakında…