Hanimiş alkış hanimiş?

 

İnsanlık için küçük bizim için büyük bir adım daha! 01 Şubat 2012 tarihi itibariyle anneannesi Defne’ye alkış yapmayı öğretmiş! Biz de bir şenlik, bir mutluluk sorma gitsin:) Sanki yarın Oscar almaya gidecek de, adı açıklandığında alkış yapamasaydı basına dalga konusu olacaktı, bizdeki sevinç o biçim! Defne de pek mutlu, pek hevesli. Nolur nolmaz unuturum falan diye akşam yatağa yattığında uyuyana kadar alkış yapmaya çalıştı kızım!

Artık darısı baybayların, tel sararların, bu tutmuş bu pişirmişlerin başına:)

 

Kafa oldu binbeşyüz!

Herkes o kadar kar kıyamet fotosu koydu. Ben de eksik kalmayayım.

Daha geçenlerde şurada “çocuk dediğin dışarıda büyür arkadaş” demiştim ya, yetmezmiş, dahası da varmış. Çocuk dediğin kalabalık ailede büyürmüş arkadaş!

Bir süredir annem ve Kaan bizde. Anne, baba, anneanne, kuzen, bakıcı abla, arada gelen giden amca, birkaç günlüğüne uğrayan babaanne, dede derken, bizim evde bir cangamadır gidiyor. Sadece Defne’li günlere “cangama” diyerek haksızlık yapmıştım, zira anladım ki “cangama” dediğin şey için en az bir bebek, bir çocuk, bir grup da sabır seviyesi yüksek, mağdur olmaya müsait yetişkin gerekiyormuş:) Evde ses seviyesi mütemeadiyen sınırların üstünde. Ama kahkaha ve eğlence de! Belli bir süre katılımcı olarak iştirak ettiğimiz Defne–Kaan kudurukluklarına, bir süre sonra “Yeter, durun, susun” diye müdaheleci olarak, kaile alınmayınca kulakları kapatıp, kendimizi “stand-by” a alıp seyirci olarak katılıyoruz. Evet, biz mağdur yetişkinler.

Sabır taşın çatlamazsa çok çocuk iyiymiş be. Yanlış anlama olmasın, biz zavallı yetişkinler için değil, yine çocuklar için! Benim anlayamadığım bir ilişki var aralarında. Öyle süslü kelimelerle “Ayy muhteşem bir iletişim var aralarında, elektrikleri tutuyor. Çocuklara özgü büyülü, saf dünyalarını paylaşıyorlar ” falan değil bu. Onlar kuduruyor, saçma birşeye dakikalarca gülüyor, ben ayıptır söylemesi mal gibi bakıyorum. Bir de arada kıskanıp, aralarına karışıp güldürmeye çalışıyorum. Dışlanıyorum. Durum bu.

Hayır, bu ikinci çocuğa sıcak bakıyorum yazısı değil!:)

Ha bir de, benden size tavsiye, ortamda iki çocuk varken asla ama asla “Hadi dansedelim” gibi bir kudurtma cümlesi sarfetmeyin.

Sonuç? Kafa oldu 1500(yazıyla binbeşyüz)!