İlk kar!

Camın arkasından da olsa Defne bugün ilk karla tanıştı:) İçinde yatıp yuvarlanmak içinse biraz daha beklememiz lazım!

Sebze çorbasında 2. raund!

 

İlk denemede gururumu kıran Defne sonunda bana kıyamadı, sebze çorbasına karşı tavrını “ööööööggggghhh” den, surat buruşturarak üç çay kaşığı içmeye kadar ilerletti! Tabi arada yoğurt çorbası sütten yapılıyor, belki Defne’ye uyar, un çorbasının tadı yok, belki suratıma kusmaz diye çeşit çeşit çorba denedim. Defne de çabalarımı takdir etti, bir üst aşamaya geçmeye karar verdi. Gururum kırıldı, kendime güvenim sarsıldı ama çorba işine başlamanın en iyi yanı şu oldu: “Beterin beteri varmış yahu” diyen Defne, çorbadan önce beğenip yemediği yoğurda, çorbadan sonra tav oldu:)

Resmin konuyla alakası? Yok! Maksat benim de kızımla güzel bir fotoğrafım olsun, şuracıkta dursun:)

 

 

İçinden bir sayı tut! Üç ile başlamasın:)

Bu cumartesi hem Defne için hem benim için “ilk” ler günüydü. Benim anne olarak ilk doğumgünüm, Defne’nin annesini kutladığı ilk doğumgünü, hep beraber kutladığımız Cumhuriyet Bayramı vardı gündemde! Gerçi benim doğumgünümü “Tuba bahane, Defne şahane” kampanyasıyla arada kaynattı bizim ekip ama ben de “Ben olmasaydım Defne de olmazdı” sloganıyla kendimi savundum. Faydası oldu mu? Hayır:)

Bir senedir alışmaya çalıştığım 3 ile başlayan yaşlarda, 3’ün yanına gelen sayı 0’dan büyük olunca acısı da daha büyük oluyormuş! Anladım. Şaka bir yana 3 ile başlayan yaşlar bana Defne’yi getirdi, daha ne isterim! Yaşlıyım, huysuzum, anneyim ama neyseki Defne’liyim:)

Ama yine de, benim de doğumgünüm var, beni de sevin!:)

 

 

sonbahar-kış kreasyonlarına devam…

Defne daha şimdiden alışveriş merkezlerinde gezerken gözlerini kocaman kocaman açıp her tarafa heyecanla bakıyor. Artık “küçük bebek işte, ışıklı yerleri görünce heyecanlanıyor” mu dersiniz, yoksa “annesine çekmiş vitrinde sezon ürünlerini mi inceliyor” dersiniz bilemem ama işin özü şudur: Babası sana kolay gelsiiiiiin:)

Kıyafet beğenmek, almak, evdekilerle kombin yapmak kolay da ah bir de giyinmek bir dakikadan kısa süren bir işlem olsa da canım hiç sıkılmasa diyor Defne. Acemi anneye duyurulur!

 

 

 

Bu uyuyan melek mi yoksa muhabbet kuşu mu bilemedim…

Başı kucağına düşen Defne saatlerce bu şekilde “bebek gibi” uyudu demek, sizi de “aaayyyy canım ne tatlı, kıyamaaammm” içerikli romantik duygulara sevk etmek isterdim ama bu saadetimiz 3 dakikayla sınırlı kaldı! Zaten “bebek gibi uyumak ” deyimini bulan amca ya yalancıymış ya bebeği yokmuş ya da şan şöhret peşindeymiş:)

Başlığa cevap mı? 3 dakikalığına da olsa melek azıcık daha ağır bastı sanki:)