Gidiyoruz ama dört başı mamur değil!

defneyolcu

Evde bir telaş, bir heyecan… Nasıl cesaret ettik, o biletleri taa aylar önce nasıl aldık bilmiyorum ama biz bugün minik ailemle Barselona yolcusuyuz.

Bir yanım vesvese kumkuması. Ne yiyecek, nasıl uyuyacak? Yağmur mu yağacak? Mutlu mu olacak?

Bir yanım bir rahat sorma gitsin. Rahat rahat yiyecek. Güzel güzel uyuyacak. Yağmur da yağsa herşey eğlenceli olacak.

Ve evet mutlu olacak. O, gezme seven bir bebek. O, dışarıda mutlu olan bir bebek. Haftaya kadar bebek. 19 Mayıs’ta çocuk olacak!

Diye konuşup duruyor mutluluk kumkuması yanım. Onu dinlemeye çalışıyorum. Genellikle.

Arada bir zihnime üşüşen deliliklerimi de boyacıları çağırıp beyaza boyatıyorum. Hayali küçük adamlarla.

Valize her koyduğum çıksa da, her çıkanın yerine garip şeyler eklense de, pijama yerine oyuncak kaşık giyer yatarız, dişlerimizi tahta ksilofonla fırçalarız, demek ki hazırız diyorum. Hazırız galiba.

Güne gülerek başlıyoruz.

Defne gittiğimiz yerde adamlar nasıl konuşacak diyoruz.

Hede ada ööö, deyip deyip gülüyor. Pasaport kontrolünde ülkemize neden geldiniz diyen memurla Defne’yi muhattap etmeyi düşünüyorum.

Herşey güzel olsun. İnşallah.

Sağlıkla gidip gelelim. İnşallah.

Gitmek isteyen herkesin karşısına bir fırsat çıksın. İnşallah.