Hediği yedik!

 

3. aydan beri bir gün bile geçirmedik “Dişi çıkıyor” demeden. Huysuzluğa bahane, akan salyaya güzelleme, herşeyi kemirmeye söylenmeme derken gelmedi de gelmedi o dişler! 9 ay bekledik! Eee o kadar bekleme de sağlam bir kutlamayı haketti. Öyle diyorum da yola sağlam bir kutlama olsun diye çıkmadık tabi, şunun şurasında 1.5 ay sonra doğumgünü var, abartmadan, aile arasında, küçük bir kutlama yapalım, hevesimizi doğumgününe saklayalım dedik. Sonuç mu? Alın, bakın.

Baştan herkese not: 1. Vay efendim, fotoğraflarda benim gözüm kapalı, yok ağzım açık, kenarda kalmışım, profilim iyi çıkmamış falan filan dinlemem! 30 kişiyle fotoğraf çekip, içinden seçip şuraya koymuşum daha ne!:)

2. Bu yazıda çoook fazla fotoğraf olacak, artık idare ediverin. Söylenmeyin.

Cumartesi günü öğlen saat ikide başlayacaktı kutlama. Defne uyur uyanır yemeğini yer, keyfi yerinde olur diye planları yaptık. Daha önce bahsetmiştim, uykuyu hiç de sevmeyen Defne her saatli program öncesi uyur! Bu geleneği bozmamak adına kendisi bir önceki gece 1-3 arasını uyanık geçirip sabah da telafi etmek için 2 saat geç uyandı! E tabi herşey 2 saat kaydı. Defne 2’de uyudu:) 30 kişi 2’de toplandık, yedik içtik, sohbet ettik, hanfendinin teşrifini bekledik. “Aaa o gürültüde uyuduysa çocuk, ne güzel, maşallah” diyeniniz varsa boşuna heveslenmesin, Defne babaannesinde mutlak sessizlik içerisinde güzellik uykusundaydı efenim.

Bu hayatta bir 50 yaşını geçip emekli olmak, bir de anne olmak kadın milletine garip bir enerji veriyor arkadaşım! Bugüne kadarki hayat felsefemi “Neyse parası verir yaptırırım, param yoksa da olmayıverir otururum öyle” tembelliği üzerine inşa etmişken anne olduktan sonra onu da yapayım, bu da eksik kalmasın diye bana bir gaz geldi ki sorma gitsin. Hah işte o gelen gazla başladım 15 gün önce süslemeleri hazırlamaya. Davetiyeler, ponponlar, yemek kartları, pipetleri bile süsledim o derece!

Yemek faslına babaanne, büyükanne, Mersin’den sarmalarıyla anneanne bile iştirak etti, bir ben iştirak edemedim:) Ben de tasarımdan sorumluydum canım!

 

 

 

 

Herşey tamam, herkes geldi, başladık Defne’yi beklemeye… Güney’le eli yüzü düzgün tek fotoğrafımızdır kendisi. Lütfen itinayla bakınız.

 

 

Artık saat 4 olmuştu ki Defne teşrif etti. Herkes partiye ev ayakkabısını getiriyor diye duymuş olacak ki kendisi de ev ayakkabıları elinde geldi! Karşısında fotoğraf makineli 30 kişilik bir basın ordusu görünce bir miktar şaşırdı tabi. Ama hemen alışıp tadını çıkarmaya başladı. Evet, kendisi bronz. Mersin’de deniz sezonunu açtı ondan böyle havalı kızım ya da salıncak yanığı da diyebiliriz kısaca:)

 

 

Hemen heyecanla beklediğimiz aşamaya geçtik. Meslek seçimi. Masaya, mimarlık için pistole, mühendisliklerin tamamı için scientific calculator (hesap makinesi de öyle grafik falan çizeninden, havalı yani), doktorluk-eczacılık için Rennie, aşçılık için kepçe, modacılık için makas, güzellikle ilgili bilumum şeyler için ayna ve tarak, Güney’in kereste müdürlüğü tahtının varisi olmak için ahşap fil, hangi işi yaparsa yapsın patron olsun diye kaşe, öğretmenlik için kalem, bir çeşit Ali Ağaoğlu olsun, gayrimenkul zengini olsun diye ev anahtarı koyduk. Çok kararsız kaldı kızım. Bir ona uzandı vazgeçti bir buna. Düşündü düşündü, sonunda gayrımenkul zengini olmaya karar verdi!:)

 

 

Sonra başladık bitmek bilmeyen fotoğraf çekme faslına:) Ortamda durmadan konuşan küçüklü büyüklü 30 kişi bir de sürekli hareket eden bir bebek varsa fotoğraf çekmek çok zor işmiş çoook!

Anneyle,

 

babayla,

 

 

babanneler, dedeler,amcalar, halalarla,

 

 

bilumum amca, teyze, dayı, halalarla (kimin ne olacağına Defne büyüyünce karar verecek, zira hepsi ana-babanın yakın arkadaşı kadrosunda henüz:))

 

 

amca, yenge, kuzenlerle,

 

 

fotoğraf çektik de çektik. Çok yorulduk ama değdi:)  Geçtik hediye açma faslına. Bir sürü hediyeleri vardı Defne’nin. Elbiseden şapkaya, diş kurabiyesinden oyuncağa kadar. Herkese kendisini öptürmek suretiyle teşekkür etti Defnecik.

 

 

Bir de adettenmiş dişi çıkan çocuğa bakır tas hediye edilirmiş. Dişleri bakır gibi sağlam olsun diye.  Kendisinin asli görevi banyoda su dökmek olsa da Defne’nin ellerinde davul olarak görevini icra etti. Tası da tamam olduğuna göre inci gibi sapasağlam dişleri olur inşallah Defne’nin.

 

 

Hani pipetleri bile süslemiştim ya, neyseki boşa gitmedi, günün sonunda Güney pipetle üfleyip saçlarını dağıtarak Defne’yi epeyce eğlendirdi. Demek ki neymiş süslü pipet şartmış!

 

 

 

Defne her ne kadar dişi yerine dilini göstermeyi tercih etse de herkes sözümüze güvenip Defne’nin 2 dişi olduğuna inandı.

Gün bitti.

Söylemeden geçemeyeceğim,

Seviyorum kız seni!!

Anneanne, dede, teyze, kuzen aynı performansı sizden de doğumgününde bekliyoruz ona göre:))

 

 

16 Responses to “ “Hediği yedik!”

  1. Hacer Karpuzoğlu dedi ki:

    Her ne kadar güzel görüntüleri izlerken orada olamadığımız için içimiz burkulsa da minik kuşumun dişlerini kutluyoruz.İnşaalah bizim de içinde olacağımız nice kutlamalarını görürüz…

    • tuba dedi ki:

      İnşallah annecim:)) Doğumgünü, okuma bayramı, düğünü derken çok işimiz var sizinle çoook:)) Öperiiiz:)

  2. my little world dedi ki:

    Hayırlı olsun Tubacım..Defnenin diğer dişleri de ağrısız sızısız çıksıın,sapasağlam büyüsün inşallah:)Ellerine sağlık,her şey süpppeer görünüyor.ben önce fotoğraflara baktım,sorayım bakayım nerde yaptırmış süslemeleri dedim,sonra okuyunca takdir ettim,gerçekten muhteşem iş çıkarmışsın,renkler süsler her şey çok güzel ama nasıl yaptın,bu şablonları yapmanın bir programı mı var,ben beceriksizimdir ama uğraşırım olmadı birilerine yaptırırım,çok özendim vallahi,doğumgününe bari yetiştireyim ben de:)))

    • tuba dedi ki:

      Çok sağol Nuraycım, beğenmene çok sevindim:)) Defne’nin de Melis’inde kolaycacık çıksın diğer dişleri inşallah! İnternetten araştırıp, Photoshop’la yaptım süsleri ama benim işim gereği zaten kullandığım bir program. Belki daha kolay başka programlar da vardır ama ben bilmiyorum. Sonra çıktı alıp kesip biçip yapıştırdım. Sen karar ver nasıl birşeyler istediğine ben işten vakit oldukça yardım ederim sana:)) Öperim.

  3. Ayça dedi ki:

    Çok güzelll olmuş bayıldım herşeyiyle tekrar ellerine sağlık:)Diş partisi boyleyse doğum günü organizasyonun nasıl olur senin:)))

    • tuba dedi ki:

      Çok sevindim beğenmene:)) Öyle doğumgünü nasıl olur falan deyip korkutmayın beni yaa! Ben bunda aldım epeyce hevesimi galiba!:)

  4. modaerator dedi ki:

    Maşallah Defne’ye ve her sey çok güzel gözüküyor. Tshirt’e bayıldım bayıldım çok da güzel taşımış kendisi :p

    • tuba dedi ki:

      Çok teşekkürler:)) T-shirte bende bayıldım ama kendisi genellikle her tarafı yemek, dışarda oynamaktan toprak falan içinde prensesten ziyade tamirci çırağına benziyor ama olsun:)

  5. Ayça dedi ki:

    Bu arada neyi seçti? hani önune objeler koyuluyor birini seçiyor falan yazmıştın ınstagram da merak ettim:)))

    • tuba dedi ki:

      Gayrımenkul zengini olsun diye koyduğumuz ev anahtarını seçti! Yeni bir Ali Ağaoğlu doğuyor:p Diğer koyduklarımız da fotoğraflarda var..

  6. nesteren dedi ki:

    Naptın anacım sen? Hey maşallah ne güzel olmuş herşey.
    ve ne kadar güzel bir kalabalıksınız.
    Defne’m akıllı kızdır, bilir işini. Tabikisi de emlak zengini olacaktı ya ne olacaktı?
    Yeni dişleri sorunsuz sapasağlam gelsin hiç üzmesin anasını.
    Öperiz çok çok.

    • tuba dedi ki:

      Sağol Nesteren yaa:) Beğendin mi, çok sevindim:) Valla güzelini çirkinini bilmem ama bayağı kalabalıktık! Defne de çalıştırdı kafayı seçti anahtarı artık potansiyel müşterisisiniz hepiniz ona göre, çalışıp para biriktirin ev alın kızımdan:) Defne’nin de Alis’in de kolaycacık gelşin dişleri inşallah. Biz de öperiz çok ikinizi de…

  7. Cisem dedi ki:

    Cok güzel olmuş,maasallah Defneye ve dişlerine:)

  8. Niffea dedi ki:

    Bayildim herseyeee;-) Ne kadar guzel bi kutlama olmus..Defne de kucuk prenses olarak yikmis ortaligi.. Bu kutlama citayi yukseltti, ben dogumgununde ne yaoacagini merakla bekliyorum.. Bu arada fena guldum, biz de kizin tum huysuzluklarini dise bagliyorduk, daha cook varmis demek;-)

    Defneyi ve annesini operim.. Sevgiler;-)

    • tuba dedi ki:

      beğenmene çoook sevindim:) valla doğumgününde ben de bilmiyorum napcam, bayağı aldım hevesimi bundan:)) ya diş çıkarken bebekler huysuzluk yaparlar bahanesinin anneler çocuğum niye huysuz diye kafayı yemesinler diye uydurulmuş bir yalan olduğunu düşünüyorum artık!:) bak bu bahaneyle nerdeyse 10.5 aylık oldu Defne:) Biz de Koza’yı da seni de çook öpüyoruz. Koza’nın çıksın dişleri bir parti de ona yaparız!

Hacer Karpuzoğlu için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir