sonbahar-kış kreasyonlarına devam…

Defne daha şimdiden alışveriş merkezlerinde gezerken gözlerini kocaman kocaman açıp her tarafa heyecanla bakıyor. Artık “küçük bebek işte, ışıklı yerleri görünce heyecanlanıyor” mu dersiniz, yoksa “annesine çekmiş vitrinde sezon ürünlerini mi inceliyor” dersiniz bilemem ama işin özü şudur: Babası sana kolay gelsiiiiiin:)

Kıyafet beğenmek, almak, evdekilerle kombin yapmak kolay da ah bir de giyinmek bir dakikadan kısa süren bir işlem olsa da canım hiç sıkılmasa diyor Defne. Acemi anneye duyurulur!

 

 

 

Bu uyuyan melek mi yoksa muhabbet kuşu mu bilemedim…

Başı kucağına düşen Defne saatlerce bu şekilde “bebek gibi” uyudu demek, sizi de “aaayyyy canım ne tatlı, kıyamaaammm” içerikli romantik duygulara sevk etmek isterdim ama bu saadetimiz 3 dakikayla sınırlı kaldı! Zaten “bebek gibi uyumak ” deyimini bulan amca ya yalancıymış ya bebeği yokmuş ya da şan şöhret peşindeymiş:)

Başlığa cevap mı? 3 dakikalığına da olsa melek azıcık daha ağır bastı sanki:)

biraz tuz bari koysaydın be kadın!

Özene bezene yaptığım sebze çorbasına burun kıvırsaydın, ağzını kapatsaydın, yüzünü çevirseydin, ağzından püskürtseydin ama yüzüme karşı öyle iki kere “öööööööğğğğğğgggghh” diye kusma hareketi yapmasaydın be Defne! Gurur yapıyor insan! Hayır baktım tadı da fena değildi, az biraz tuzu eksikti sanki:)

Defne 5 aylık!

 

Defne’m, canım, bugün 5 aylık oldun. Doğduğunda ilk annelik heyecanları, acemilikleri, ürkeklikleri yaşarken ben, 40 gün nasıl geçecek, 3 ay nasıl dolacak diye merakla bekliyordum hep. Zaman çabucak geçsin, hemen büyü, elinden tutup gezeceğimiz yaşlara gel istiyordum bir an önce. Şimdi…Şimdi her anını doya doya yaşamak istiyorum. Her hareketini, gülüşünü, korkunca dudağını nasıl “C ” yaptığını, eğlenmek için çıkardığın buuuuurrrp seslerini ve köpüklerini, sabahları uyandığında fırından yeni çıkmış ekmek gibi mis kokan gıdını, “kışt kışt kışt” deyince attığın kahkahaları, meraklı bakışlarını, esnerken ağzını kocamaaan açışını, yüzüne üfleyince gözlerini kırpışını, herşeyi aklıma kazımak istiyorum.  Korkuyorum seninle ilgili birşeyleri kaçırmaktan.

Bugün doktora gittiğimizde “Bu tatlı kızla her anınızın tadını çıkarın. Çok çabuk büyüyorlar. ” deyince bir kere daha ürktüm birşeylerin hızlıca geçip gitmesinden. Zaman çok çabuk geçmesin. Her anın keyfini çıkaralım.

Ha bir de doktor teyzesi “Annesi iyi ki doğurmuş Defne’yi. Çok tatlı bir kız.” dedi.

İyi ki doğurmuşum seni, iyi ki gelmişsin hayatımıza.

Not: Defnecik normal kilosunda, normalden uzun boyda, motor gelişimi gayet iyi, meraklı bir kurabiyeymiş. Bugünden itibaren çorba denemeye başlayacak tatlı bir gurmeymiş. Maşallah deyin bakayım:)

me boss, you not*

fazla söze gerek yok!

 *Patron benim, sen değil!